Ana Arı Satışıarı hastalığıArıcılık

Bulaşıcı Olmayan Arı Hastalıkları

BULAŞICI OLMAYAN ARI HASTALIKLARI

  1. Dizanteri (Adi ishal)

Dizanteri hastalığı, kışın bal arılarının sindirim sistemindeki hazım bozukluğundan ileri gelir. Arıların kış aylarında beslenme sırasında almak zorunda kaldıkları uygun olmayan besinler, Dizanteri’ye neden olur. Bozuk besinlerin sulu halde ishal şeklinde vücuttan atılması ile petekler, kovan içi ve çevresi, dışkı ile kirletilir.

Dizanteri, her ne kadar mikrobik bir hastalık değilse de, kovanda Nosema ile birlikte seyretmesi halinde koloni kısa bir sürede zayıflar ve ilkbaharda ölümler başlar.

Hastalığın Sebepleri

Dizanteri hastalığını meydana getiren sebepler iyi bilinir ve ortadan kaldırılırsa, hastalık belirtileri de giderek kaybolur. Bunlar, önem sırasına göre aşağıda açıklanmıştır:

  1. Tarlacı arıların doğada yeterli nektarı temin edemedikleri dönemlerde, bitki özsuyu emen Yaprak biti (Aphis spp.), Ağaç bitleri (Lachnus spp.) vb. böceklerin tatlı salgılarını yani Balçiği adı verilen sindirim artıklarını peteklere depo etmesi ve bu ballarla kışlamak zorunda kalması
  2. Arılara pancar şekeri (toz şeker) veya şeker kamışından elde edilen beyaz granül şeker dışında; ham şeker, kahverengi şeker (karamela), lokum, akide şekeri ve pekmez gibi besinlerin sonbahar bakımında kullanılması
  3. İhtimar etmiş (ekşimiş) nektar ve küflü polenle arıların beslenmesi
  4. Nem oranı yüksek, rüzgarlı ve çok serin geçen ilkbahar aylarının uzun sürmesi halinde koloni bireylerinin kovanda kapalı kalarak temizlik uçuşuna çıkamaması
  5. Kışlayan arıların rahatsız edilerek düzenlerinin bozulması
  6. Zayıf kolonilerin ruşet kovanlar yerine büyük kovanlarda, bölme tahtası kullanmadan ve ısınmaları temin edilmeden kışlatılmasıdır

Öder (1989)’e göre, bal arıları, bağırsaklarında biriken besin artıklarını, normal olarak, kovanlarından uzakta uçarken boşaltırlar. Arıların bağırsaklarının genişleme yeteneği çok fazladır. Bunun için arılar, uzun süre besin artıklarını bağırsaklarında depolayıp taşıyabilirler. Dışkı, arının toplam ağırlığının 1/3’üne ulaşıncaya kadar biriktirilir. Bağırsağında bu düzeyde artık madde bulunan arı, temizlik uçuşu yapma imkanı bulamadığı zaman, petekleri kirletmeye başlar. Eğer Dizanteri varsa, biriken artık madde miktarı, arının ağırlığının yarısına kadar ulaşır ve dışkı rastgele bırakılır.

Aşırı dışkı birikiminin nedeni, katı madde değil, sudur. Dizanteri’ye yakalanmış arıda dışkının su oranı, normal arılara göre daha fazladır. Koloninin ölmesi veya yaşaması, hasta arıların sayısına bağlıdır.

Dışkı, ilk bırakıldığı anda sulu, sarımtrak-turuncu renkte, yapışkan ve pis kokuludur. Hava temasında, 3-4 gün içinde kurur ve kokusu kaybolur.

Dizanteri her ne kadar ilkbaharda ortaya çıkan bir kış sorunu ise de, bazı durumlarda yaz aylarında da görülür. Yazın olgunlaşmamış veya fermente olmuş besinleri alan bireylerin su tüketimi artar ve bunlar kısa sürede Dizanteri’ye yakalanırlar.

Kovandaki Aşırı Suyun Kaynağı Nedir?

Kışın kovanda, çeşitli faktörlerin etkisiyle su miktarı aşırı şekilde yükselebilir. Bunlar aşağıda açıklanmıştır:

  1. Olgunlaşmamış bal: Olgunlaşmış balda, %18-20 oranında su mevcutken, olgunlaşmamış balda bu oran çok daha yüksektir. Tam olgunlaşmamış balla kışlatılan kolonide Dizanteri görülür.
  2. Sonbahar şuruplamasının gecikmesi: Sonbahar şuruplamasında geç kalınırsa ve yanlışlıkla 2:1 şeker-su oranı yerine, şurup 1:1 şeklinde hazırlanırsa, geç depolanan sulu şurup, kışa girmeden olgunlaştırılamaz; bu durum da, Dizanteri’yi hızlandırır.
  3. Kristalize olmuş bal: Petek gözlerle kristalizasyon başlangıcında olan balların üst kısmı, yani henüz granüle olmayan kısmı, normalden daha fazla su içerir. Eğer ince yapılı kristaller oluşmuş ise, bunlar anlar tarafından alınabilir ve zararsızdır; fakat granülasyon kaba ise, iri tanecikler tüketilemez ve sulu kısım Dizanteri hastalığını teşvik eder. Bilindiği üzere, şekerlenmiş balda su açığa çıkar ve früktoz ile sıvı halde bulunur. Bu sıvıyla beslenen arılar, her seferinde normal baldakinden %4-6 oranında daha fazla su almış olur. Ayrıca, sulu bölümde fermentasyon da başlar.
  4. Fermente olmuş besinler: Balın fermentasyonu ile meydana gelen alkol ve çeşitli mayaların, arılara zararlı etki yapmadığı; ancak, fermentasyon sonucu oluşan suyun tüketilmesinin Dizanteri’ye neden olduğu saptanmıştır.
  5. Rafine edilmemiş şekerler: Rafine edilmiş kristal toz şeker dışında; ham kahverengi şeker, lokum, akide, pekmez vb. tatlı maddelerin arılara besin olarak verilmesi doğru değildir. Zira bu şekerli maddeler, anlam bağırsağında fazla su birikmesine sebep olur; bu durum da, Dizanteri hastalığının başlamasını hızlandırır.

 

Hastalığın Önemi

Hafif şekilde seyreden Dizanteri, kolonide fazla zarar yapmaz; ancak hastalık, Nosema (mikrobik ishal) ile birlikte seyrediyorsa, Nosema çok tehlikeli bir şekilde gelişir ve yayılır. Zira hasta arılar, Nosema sporlarını taşıyarak dışkıları ile diğer kolonileri de bulaştırırlar.

Kolonideki arıların büyük bir bölümü aynı anda hastalığa yakalanmış ise ve hastalık da şiddetliyse, koloni bireyleri arasında toplu ölüm başlar ve koloni sönebilir.

Korunma ve Tedavi

Dizanteri (adi ishal), mikrobik bir hastalık olmadığı için ilaçla tedavisi mümkün değildir. Bazı korunma önlemleri almak suretiyle hastalığın şiddeti azaltılabilir; ancak bu önlemler bir bütün olduğu için, bir arada ele alınması gerekmektedir. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır:

  1. Arıların besinlerine dikkat edilmelidir.
  2. Rafine edilmiş kristal veya pudra şekeriyle arılar beslenmelidir.
  3. Sonbahar bakımı ve beslenmesi çok geciktirilmemeli, şurubun depolanması ve suyunun uçurulması için arılara yeterli zaman bırakılmalıdır.
  4. Arılar balçiği adı verilen ballarla kışlatılmamalı, granüle olmuş ballar ve peteklerde küflenmiş çiçek tozları kovandan çıkarılmalıdır. d. Fermentasyona uğramış ekşi ballar arılara verilmemelidir.
  5. Kışa girmeden önce zayıf koloniler birleştirilmeli, bölme tahtası ile koloni daraltılmalıdır.
  6. Kışın kovanda havalandırmanın iyi olması ve nemin kovanda birikmemesi gerekmektedir. Aşırı nem kovan içinde yoğunlaşırsa, arı sağlığı açısından tehlikeli sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Çünkü, sırlanmamış peteklerdeki bal, higroskobik olduğu için ortamdaki nemi çekerek sulanmaktadır. Buda, beslenme sırasında alındığı zaman, hastalığa neden olmaktadır.
  7. Kışın rahatsız edilen arılar, fazla bal tüketerek kış salkımının sıcaklığını yükseltip düzeni bozmaktadır; bu durumda, Dizanteri hastalığını teşvik etmektedir.

Yukarıda açıklanan hususlara dikkat edilirse, Dizanteri, arıcılar için bir sorun olmaktan çıkacaktır.

 

Bulaşıcı Olmayan Arı Hastalıkları

Mayıs Hastalığı

Eskiden arıcılar, ilkbaharda gördükleri bütün ergin arı hastalıklarına Mayıs hastalığı (Mal de mai) adını vermişlerdi. Daha sonraki yıllarda bunun doğru olmadığı, bu hastalığın ayrı bir özelliğinin bulunduğu anlaşılmıştır.

İlkbaharda hatta bazen yaz mevsimi başlarında, kovan önlerinde karınları şişmiş, uçma yeteneğini kaybetmiş ve yerde sürünen genç arıların görülmesi, Mayıs hastalığının ilk belirtileridir. Araştırıcılar, bulaşıcı olmayan bu hastalığın, hazmedilmeyen polenden ileri geldiğini kabul etmektedirler. Nitekim, hasta arıların art bağırsakları mikroskopta incelendiğinde, rektumun iç kısmında küme şeklinde birikmiş çiçek tozu kalıntılarını görmek mümkündür. Kabız olan arılar, dışkılama zorluğu çektikleri için yerde sürünür gibi hareket etmeye çalışırlar.

Koloniye taze polenin geldiği günlerde, Mayıs hastalığı, 10 günlük genç arılarda daha yaygın görülür. Yaşlı arılarda ise, bu belirtilere rastlanmaz. Hastalığın bu özelliği nedeniyle, salgın yapması söz konusu değildir.

Bazen bozulmuş polen tüketiminden sonrada, Mayıs hastalığına benzer belirtiler görülür; çünkü, polende üreyebilen bakteri ve mantar sporları, arıların bağırsak mikroflorası üzerinde olumsuz etkiler meydana getirebilecek güçtedir. Art bağırsağın kabızlığa bağlı olarak tıkanması, arıyı huzursuz eder ve koloni bireylerinin çalışmasına engel olur.

 

Kaynak: Dr. Ertaç TUTKUN,  Arıcılık Tekniği 2011 – Ankara

Arif Efendi Arı Satışı firması olarak sektörde müşteri memnuniyeti ile hizmet vermekteyiz. Türkiye geneli ana arı, paket arı ve bal satışımız yaklaşık 10 yıldan beri devam etmektedir.

Arı ve Bal satışlarımız ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

  • Adres    : İstasyon Mah. Ayaş Cad. No: 12/A Sincan / Ankara

  • Telefon : 0312 276 10 00

  • Gsm      : 0530 601 03 77

Etiketler
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir